The post Kalbimizdesin Ali Gaffar OKKAN first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

The post Mekanın Sahibi Diyarbakırspor! first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Saygı
Başkalarına saygı, demokratik yaşamın ve toplum içinde yaşama kapasitesinin temel gereklerinden biridir. Bireyi etkiler ve hem sosyal hem de kolektif bir boyutu vardır. Saygı, sporun temel bir parçasıdır çünkü spor, neredeyse anında çözülmesi gereken gerilim durumları yaratır. Bu nedenle, insanlar arasındaki samimi ve doğru ilişkileri garanti altına almak için bu değerin mevcut olmasına, kuralların ve standartların ötesinde bir ihtiyaç vardır. Sporda, daha geniş toplumda talep edildiği durumlara benzer durumlarda saygıya ihtiyaç duyulur, ancak anın yoğunluğu, saygının varlığının veya yokluğunun çok açık olabileceğini ve durumun veya olayın gelişimini etkileyebileceğini ima eder.

Çaba
Çabadan kaçınan ve bunun yerine şans, fırsatçılık ve anında zaferi savunan birçok sosyal model vardır. Ancak çaba, bizi hayal bile edilemeyecek boyutlara taşıyabilen, bazen uzak ya da ulaşılmaz görünen hedef ve hedeflere ulaşmamızı sağlayan bir değerdir. Adanmışlık, titizlik, kararlılık, fedakarlık ve azim meyvelerini verirken, şans ve hızlı bir kazanma arayışı genellikle geçici ve anlıktır. Okulda öğretmenlerin uzun süredir akademik gelişim ve kişisel başarı için bir araç olarak bir çaba kültürünü teşvik ettiğini ve bunun yeni sosyal modeller oluşturmaya yardımcı olduğunu unutmayın.

Hırs
Hırs, maksimum performansa ulaşma ve işleri sadece iyi değil, aynı zamanda mümkün olduğu kadar iyi yapma ve her gün gelişme arzusudur. Bu değer hem bireyler hem de gruplar için geçerlidir. Mükemmellik, sabır, disiplin, düzen, motivasyon ve sorumluluk gibi çeşitli değerler ağının kullanılmasını içerir. Nitekim hırs, geniş bir değerler sistemini çağrıştırır ve gerektirir ve buna karşılık bir işin iyi yapılması, çaba ve titizlikle ilgilidir. Hedeflerle ilgili olarak, hırs muhtemelen onlara ulaşmanın en kesin yoludur, çünkü büyüme dürtüsüdür.

Ekip
Ekip çalışması, öznenin bir grubun parçası olduğunu ve grubun bir üyesi olarak bütün adına hareket eden (hatta bazen kendi bireyselliklerini belirleyen) aktif bir unsur haline geldiğini ima eder. Bir ekibin parçası olduğunuzu bilmenin yadsınamaz faydaları vardır ve bu, diğer birçok değeri öğrenmeyi ve vurgulamayı gerektirir.

Alçakgönüllülük
Genellikle sporcular ve genel olarak insanlar kendilerine koydukları hedeflere ulaştıklarında, kendilerini fiziksel, ahlaki, ekonomik ve diğer açılardan üstün hissetmeye başlarlar ve bu, onlara ulaşmalarına büyük olasılıkla yardımcı olan belirli değerleri unutmalarına yol açar. çok hedefler: çaba, azim, özdenetim, vb. ) kendi alanında ve rakipleri arasında ve genel olarak herkes arasında saygı kazanmak. Alçakgönüllülük muhtemelen kişinin değerleri hakkında nasıl net olunacağını bilmekten ve açıkça üstün ve daha başarılı olduğunuz durumlarda bile onları korumaktan ve savunmaktan ibarettir.

The post Diyarbakırspor Değerleri first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Diyarbakırspor’un ilk başkanlığını da dönemin Belediye Başkanı Nejat Cemiloğlu yaptı. Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu: Hacı Abdurrahman Özbek, Nazmi Çakın, Şahap Bozacı, Nuri Akçam, Bedrettin Köprülü ve Erdoğan Vursavaş.

İlk Yıllar

1968-1975 yılları arasında 8 sezon Türkiye 3. Ligi’nde mücadele eden Diyarbakırspor, 1975-76 sezonunda Ali Kahraman’ın başkanlığı ve Şeyhmus Akçadağ’ın ikinci başkanlık ile futbol şube sorumluluğu görevlerini birlikte yürüttüğü dönemde Türkiye 2. Ligi’ne yükseldi ve ertesi sezon Türkiye 2. Ligi şampiyonu olarak 1. Lig’e yükseldi.

Ali Kahraman ve Şeyhmus Akçadağ da Diyarbakırspor’a o dönemlerde altın yıllarını yaşatan yöneticiler olarak hafızalarda yer edindi. 1977-1980 yılları arasında 3 sezon 1. Lig’de kaldı. 1978-79 sezonunda 4 hafta lider kaldığı ligi 5. sırada bitirdi.

1980’li Yıllar

1980-81 sezonunda 2. Lig’e düşen Diyarbakırspor burada bir yıl kaldıktan sonra 1981-82 sezonunda yeniden 1. Lig’e yükseldi. Ancak bu durum çok uzun sürmedi ve ertesi sezon 2. Lig’e düşen Diyarbakırspor, 1. Lig’e dört sezon çıkamadı.

1985-86 sezonunda 2. Lig’den üçüncü kez 1. Lig’e çıktı. 1986-87 sezonunda 1. Lig’i 11 puanla son sırada tamamlayan Diyarbakırspor, küme düştükten sonra da zor günler geçirdi ve başkan Yaşar Şerbetçi’nin ani ölümü nedeniyle, 1987-1993 yılları arasında 2. Lig’de küme düşmeme mücadelesi verdi.

1990’lı Yıllar

Diyarbakırspor, ilk kez 1990-91 sezonunda play-off’a yükseldi. 1995-96 sezonunda ilk 5 takım arasına girip finale kadar yükseldi. Ankara’daki finalde ise, Bahri Kaya yönetimindeki Zeytinburnuspor’a uzatma dakikalarında yediği golle 1-0 mağlup oldu ve 1. Lig’e yükselemedi. 1997-98 sezonu sonunda Eskişehir’deki ekstra play-off maçlarının ilk turunda Denizlispor’a 3-0 yenilip elenirken 1999-00 sezonunda da yine final oynadı. Antalya’daki yükselme grubu final maçlarında Çaykur Rizespor’a uzatma dakikalarında 2-0 mağlup olup, ikinci kez finalde 1. Lig hakkını kaybetti.

13 Mayıs 2001’deki Altay maçını 3-1 kazandı e Süper Lig’e yükseldi. Başbakan yardımcısının emriyle maçın canlı yayınlanmaması, özet için konulan kameranın üzerinin Türk bayrağıyla kapatılması, izlemeye gelen gazetecilerin bir odaya kapatılması, taraftarların Altaylı futbolcuların kafasına bilardo topu atması, daha sonra Genelkurmay Başkanı olacak Yaşar Büyükanıt’ın bu duruma razı gelmeyen iki gazeteciyi dövdürmesi, Altay yöneticilerine “Bu maçı vereceksiniz.” demesi pek çok kişi tarafından “Türk futbolunun kara günü” şeklinde yorumlandı. Olay yaşandığı zaman sadece Erman Toroğlu ve Güven Taner bu durumu belirtti. Onun dışında medya sessiz kaldı. Yıllar sonra gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı “Devlet eliyle şike yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu. O zamanlar Altay teknik direktörü olan Rıdvan Dilmen, herhangi bir yorum yapmadı.

Diyarbakırspor, 2005-06 sezonunda Süper Lig’i 18. sırada tamamlayıp 1. Lig’e düştü.

2008-09 sezonunda 1. Lig’i şampiyon Manisaspor’un ardından 2. olarak tamamlayan Diyarbakırspor yeniden Süper Lig’e çıktı.

2009-10 sezonunda kötü bir sezon geçiren Diyarbakırspor, Süper Lig’de tutunamayarak tekrar 1. Lig’e düştü.

2010’lu Yıllar

Talihsizlikler 2010-11 sezonunda da Diyarbakırspor’un yakasını bırakmadı. Ligin bitimine 7 hafta kala Diyarbakırspor, 1975-76 sezonundan beridir görmediği 2. Lig’e düştü.

2011-12 yılında 2. Lig’de mücadele veren Diyarbakırspor, düşme kalma mücadelesi verdiği son maçında Bugsaşspor’a 3-1 yenilerek 3. Lig’e düştü. Zamanla deplasmana gidememeye başladı. Kulüp kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 3. Lig’de ilk 8 maçındanda puan alamadı. Aynı sezonda Maltepespor ve Kocaelispor maçlarına çıkmayan Diyarbakırspor’un BAL’a düşürülmesi gündeme geldi. Fakat TFF kurallarında belirtilen “Bir takım aynı lig devresi içinde 2 maça çıkmazsa küme düşürülür.” maddesi Diyarbakırspor’u küme düşmekten kurtardı. Diyarbakırspor, ligi 17. sırada bitirerek Eylül 2013 tarihinde, Diyarbakırspor Futbol Şube Sorumlusu Mehmet Emin Akyapı, Tüm futbolcuların lisanslarını karşılıksız olarak verildiğini, Şu an için takımın ne teknik heyeti ne de futbolcusunun olduğunu belirtmiş olup, maçlara çıkacak bir takım olmadığı için Diyarbakırspor’un küme düşeceğini ve ilerleyen haftalarda kendiliğinden kapanacağını belirtmiştir. Kulüp 9 Ağustos 2013 tarihinde tamamen kapanmıştır.

The post Diyarbakırspor Tarihçesi first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Şampiyonanın kapanış törenine Katılan Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay, kapanış töreninde yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:

“Şampiyonamızda ülkemizin dört bir yanından ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden 2 bin 304 sporcu ve 8 bini aşkın katılımcımız ile Avrupa’nın ve ülkemizin en muhteşem spor şölenlerinden birini gerçekleştirdik. Bu tür büyük organizasyonları gerçekleştirmek, her ayrıntısını ince ince düşünmek, büyük bir emek, sabır, disiplin, azim ve fedakârlık gerektirir. İşte bu başarı; aylar öncesinden hazırlıklara başlayan çalışma arkadaşlarımızın başarısı”.

Federasyon başkanı Gülkız Tulay’ın konuşmasından sonra dereceye giren satranççılara ödülleri verildi. Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Adıyaman, Şanlıurfa ve Gaziantep illerinden çok sayıda satranç oyuncusunun katıldığı şampiyonada, 7 Yaş kızlar kategorisinde Şampiyonaya ilk defa katılan Diyarbakırlı Heja Azra Yıldız, kategorisinde yaptığı başarılı maçlardan sonra Türkiye 4.’sü olarak milli takım havuzuna girmeyi başardı.

8 yaş genel kategorisinde Mardinli sporcu Ahmet Taha Üzümcü, kendi kategorisinde Türkiye 5.’si olarak milli takım havuzuna girmeyi başaran başka bir oyuncu oldu. 13 Yaş genel kategorisinde Diyarbakır adına Yarışan Ada Biçen, Türkiye 4.’sü olarak milli takım havuzuna bir kez daha dahil oldu.

Diyarbakır’dan şampiyonaya katılan Zana Ares Durmaz ve Ahmet Assur Ateş kendi kategorilerinde turnuvanın başından sonuna kadar hep zirvede başarıyla mücadele ettiler. Diyarbakır adına şampiyonaya katılan Yusuf Miran İşcan ve Baran Köçeroğlu, başarılı oyunlarıyla gelecek için umut verdiler. Ayrıca geçen yıl milli takıma seçilen milli takım forması altında Yunanistan’da yapılan turnuvada başarılı maçlar çıkaran Mardinli genç oyuncu Demhat Zerey, 13 yaş genel kategorisinde son maçından puansız ayrılarak sürpriz bir şekilde dereceye giremedi. Bir başka sürprizde bu yıl 9 yaşında Diyarbakır il birincisi olan Mesut Çınar Biçen’in baştan sona üstün götürdüğü son oyunu beklenmedik bir şekilde kaybetmesi ve milli takım havuzuna girememesi oldu.

Küçükler şampiyonasının en güçlü kategorisi olarak gösterilen 12 yaş genel kategorisinde mücadele eden Diyarbakırlı oyuncu Muhammed Doruk Öztepeli, azimli mücadelesine rağmen dereceye giremeyen başka bir oyuncu oldu. 17 yaş genel kategoride bölgenin yükselen yıldız oyuncularından şampiyonaya Siirt’ten katılan Nurullah Kılıç, averajla milli takım havuzuna girmeyi sürpriz bir şekilde kaçırdı. Bu yıl şampiyonada derece alarak milli takım havuzuna giren sporcular için TSF’in önümüzdeki bir zamanda kamp programının açıklaması bekleniyor.

The post Diyarbakır ve Mardinli Sporculardan Milli Takım Başarısı first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Geçmişten günümüze ”spor” mahiyeti değişse de her zaman hayatın içinde etkin bir şekilde yer almış hatta bazen hayatın akışını yön verecek kadar etkili olduğu dönemler olmuştur. Kralların, padişahların emriyle düzenlenen okçuluk, koşu, güreş ve binicilik gibi sporlarda yarışan ve başarılı olan yarışmacılar hükümdarların iltifatına mazhar olmalarının yanı sıra mensup oldukları halkların nezdinde de efsane, kahraman ve kültürel değer olmuşlardır.

Eski çağlarda sporcular yaşamlarını sürdürmek farklı işlerde çalışırlardı. Geçinebilmek için yarışmalardan kazandıkları ödül ve armağanlara bel bağlayamazlardı. Bu sebepten dolayı o dönemin sporcuları hayatlarını idame edebilmek için geçimlerini sağladıkları işlerine devam etmek zorundaydılar. O dönemlerde birçok yarışmayı kazanan bir koşucu çoban, yarışmalarda hedefi ıskalamayan bir okçu avcı, çok güçlü bir güreşçi çiftçi, geçilemeyen bir yüzücü sıradan bir asker olabiliyordu.

Sporun genelde amatörce yapıldığı o dönemlerdeki zor hayat şartları geride kalsa da bugün amatör spor kulüpleri farklı sorunlarla mücadele etmektedir. Ama amatör spor yaşadığı bütün bu zorluklara rağmen yoluna devam etmektedir. Tarihin hemen hemen her döneminde var olan amatör spor -belki de insanlığın doğasının duyduğu bir ihtiyaç olmasındandır vazgeçilemeyen, terk edilemeyen bir tutku olmuştur. Amatör spor bugünde dünyada yapılan bütün profesyonel sporların kaynağı, altyapısı ve dinamosudur.

Ülkemizde ve bölgemizde ihmal edilmiş, gerekli desteği tam olarak almamış “amatör spor ve amatör spor kulüpleri” konulu bir çalışma için Tigris Haber gazetesi olarak amatör spor kulüplerimizin sorunlarını, ihtiyaçlarını ve taleplerini dile getirecekleri ve Diyarbakır’da faaliyet gösteren amatör spor kulüplerimizi tanıtacak bir yazı dizisi için kulüplerimizle röportaj yapıyoruz. İlk röportajımızı da1978 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinin Alipaşa semtinde kurulan Diyarbakır’ın köklü kulüplerinden Alipaşa Futbol Kulübü Başkanı Sayın Süleyman Şenci’yle yaptık.

Yıllarca Diyarbakır sporuna ve futboluna; sporcu, antrenör ve idareci olarak hizmet etmiş Diyarbakır spor camiasının yakından tanıdığı, camianın duayen isimlerinden Alipaşa Futbol Kulübü Başkanı Sayın Süleyman Şenci’ye soruyoruz, cevaplıyor.

Süleyman Şenci, Alipaşaspor Futbol Kulübü Başkanı

Alipaşa kulübünün kuruluş amacı vizyonu ve misyonu nedir, bize Alipaşa kulübünün dünü ve bugününü anlatabilir misiniz?

– 1977 yılında Diyarbakırspor 2. Ligde şampiyon olarak birinci lige çıktığı zaman, bütün Türkiye’de Diyarbakırspor gündem olmuştu. Bizlerde o zamanlar Türkiye ve Diyarbakır’da esen Diyarbakırspor rüzgarının etkisiyle Alipaşa’lı futbol tutkunu gençler olarak 1978 yılında Alipaşa spor kulübünü kurduk. Ardından semtimizin esnaflarından Artin Olgundemir’i Alipaşa kulübünün ilk başkanı olarak seçtik.

Kulübümüz kurulduktan sonra mahalli liglerde mücadele ettik. 1988-89 sezonunda amatör lige katıldık. 2 yıl sonra 2. Amatörde şampiyon olarak 1. Amatöre yükseldik. Yıllarca süper amatör ligde mücadele ettik. Gençler U-17 ve U-19 liglerinde defalarca şampiyon olduk. Son iki sezondur tesis sıkıntısı ve maddi imkansızlıklar nedeniyle süper amatör ligden çekilmek zorunda kaldık. Sadece küçükler yaş grupları U-11, U-12, U-13, U-14 ve U-15 liglerinde ve Türkiye 1. Futsal liginde 8 sezondur mücadele ediyoruz.

Türkiye 1. Futsal ligi takımlarından Alipaşaspor, antrenörler Fatih Aydeniz ve Sezai Şenci

Tesis sıkıntısı ve maddi imkânsızlıklardan bahsetmişken amatör sporun bu büyük sıkıntıları nasıl aşılır?

– Öncelikle tesis sıkıntısından bahsedeyim. Amatör kulüplerin çoğunun dert yandığı bir sorundur tesis sıkıntısı ve bu sıkıntı Diyarbakır Atatürk stadyumunun yıkılmasından sonra daha hissedilir oldu. ”Atatürk stadyumu” yıkılmadan önce bizim gibi kulüpler stadyumun olanaklarından istifade ediyordu. Soyunma odalarını kullanıyor, stadyumun toprak olan yan sahasında idman yapabiliyor, önemli maçlarımızı da stadyumda oynayabiliyorduk. Atatürk Stadyumunun şehir merkezinde oluşu tesislerinden daha rahat bir şekilde yararlanma imkânı sunduğu gibi hatıralarla dolu bir yapı olarak spor ruhunu canlı tutuyordu. Şehir bu kadar büyümeden önce her Diyarbakırlı çocuğun bu stadyumla ilgili sportif bir hatırası vardır. O nedenle kulüplerin ve sporcuların rahat ulaşabileceği tesislerin inşaşı ve inşa edilen tesislerin ulaşılabilir yakın mesafede olması gerekmektedir. Evet, Atatürk stadyumu için dört dörtlüktü diyemeyiz belki ama eksikliğini fazlasıyla hissediyoruz.

Bilhassa amatörlerin bugünlerde istifade ettiği tesislerin şehrin ulaşılması güç yerlerinde oluşu, saha sayılarının yetersiz oluşu, ulaşımın sıkıntılı oluşu amatör kulüpler için bu tesislerde etkinlik yapmayı çok zorlaştırıyor. Örnek verecek olursam: Alipaşa kulübü, Sur Ilçesinde ikamet eden sporcularını şehrin diğer ucunda olan Seyrantepe Şilbe ya da yeni stadyuma yakın bir tesise götürdüğü zaman hem maddi anlamda hem de taşıma organizasyonunda büyük zahmetler çekiyor.

Bu yüzden semt sahalarının ve amatör evlerinin yapılıp amatör kulüplerin kullanımına sunulması amatör kulüpler açısından çok rahatlatıcı olacaktır. Özellikle günümüzde Türkiye’nin birçok ilinde yapılmış olan ”Amatör evleri” kulüplere sunduğu olanaklarla kulüplerin ve sporun gelişmesine ivme kazandıracaktır.

Bir diğer önemli sıkıntımız da maddi imkansızlıklardır. Amatör kulüplerin en büyük beklentisi ve özlemi maddi sıkıntılarını sona erdirecek yardım ve düzenlenmelerin hayata geçmesidir. Resmi kurum ve kuruluşlardan gelen sınırlı malzeme ve maddi yardımlarda olmasa bu sıkıntılar daha da bir zor olacaktı. Özelikle Alipaşa kulübü için söylüyorum Büyükşehir belediyesi ve Sur belediyelerinin deplasman için bize ulaşım destekleri olmasa bu konuda çok zorlanırdık. Bilhassa bu konuda bize kolaylık sağlayan Diyarbakır büyükşehir belediyesi genel sekreter yardımcısı Veysel Kızılay ve Sur belediyesi başkan yardımcısı Mehmet Baytar, bize çok yardımcı oldular kendilerine çok teşekkür ederim.

Kulübümüze ayrıca destekleri olan iş adamlarımız var ki adlarını anmadan geçmem mümkün değil: Birçok defa kulübümüzün sıkıntılı anlarında bize maddi ve manevi destek olan iş adamları Nesih Aktepe ve Ahmet Tanaman, bu spor destekçisi iş adamlarımıza ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Amatör kulüpler maddi sıkıntıları nasıl aşabilirler? Bu konuda bir görüş veya öneriniz var mı?

– Amatör spor kulüplerinin kamu kurum ve kuruluşlarından ve belediyelerden daha fazla destek alması kulüplerin maddi anlamda çok rahatlamasına yardımcı olacaktır. Bunun yanında kulüplerin sponsor bulması çok önemli maddi bir gelişme sağlayacaktır. Sponsor bulmak kulüpler için her zaman kolay bir iş olmamıştır. Bilhassa son dönemlerde ülkemizde ve dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler amatör kulüpler için sponsor bulmayı son zamanlarda daha da zorlaştırmıştır. Burada devletin rolü çok önemlidir. Devletin yapacağı bir sponsorluk düzenlemesi ile şirketler sponsor olmaya özendirilirse sponsor bulma arayışında olan biz amatör spor kulüplerinin sponsor bulmada işini kolaylaştıracaktır.

Amatör spor kulüplerinin misyonu nedir ya da ne olmalıdır?

– Amatör spor kulüplerinin birinci öncelliği topluma faydalı sağlıklı ve uyumlu bireylerin yetişmesine katkı sunmaktır. Gençleri kötü alışkanlık ve ortamlardan uzaklaştıracak en önemli unsurlardan biri de spordur. Sporu tabana yaymanın en önemli kahramanları, amatör spor kulüpleri ve sporu gençlere sevdirecek, gerçek anlamda eğitecek ve centilmence mücadeleyi öğretecek ”yetkin ve donanımlı antrenörlerdir.”

Ben Alipaşa futbol kulübü başkanı olarak kulüp antrenörlerimiz konusunda kendimi çok şanslı görüyorum.

Tam bir adanmışlıkla sadece sporcuları eğitmekle kalmayan, kulüp için maddi ve manevi fedakârlık yapan Alipaşa kulübü antrenörlerimiz, Fatih Aydeniz ve Sezai Şenci, bilgi birikim ve donanımlarıyla hem sporcularımıza örnek oluyor hem de kulübümüzün beyni ve dinamosu görevini üstleniyorlar kendilerine çok teşekkür ediyorum.

The post Alipaşa Futbol Kulübü first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Diyarbakır, yarın akşam tarihinde ilk defa bir milli maç ev sahipliği yapacak. Türkiye-İskoçya maçı öncesi kentte gelen İskoç taraflar, tarihi Sur ilçesinde gezintiye çıktı.

İnsanların çoğunun buraya gelmesi lazım. İskoçların buraya gelmesi lazım. İnsanları çok sıcak, cana yakın, misafirperver. Bunlar 500-600 kişilik taraftar grubu ve bu halleriyle dünyanın her tarafına gidiyorlar. Futbol sadece 90 dakikadır, geri kalan ise çevreyi ve insanları görmektir” dedi.

Vatandaşlardan Özgür Kantarcı, Muş’tan gezmeye geldiklerini söyledi. Kantarcı, “Burada kalmak için aradık yer yokmuş. “Dediler ki, Türkiye-İskoçya maçı var.”

Özelikle bu maçın Diyarbakır’da olması çok güzel bir şey. Kılık kıyafetleri dikkatimi çekti ama bizde onlara göre ilgincizdir.

The post İskoç Taraftarlar Diyarbakır’da first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Kırmızı-yeşillier, Gençlerbirliği’nden Bruce Djite ve Trabzonspor’dan Razundara Tjikuzu’yu ise sezon sonuna kadar kiraladı.

Diyarbakırspor Kulübü Başkan Yardımcısı transferlerle ilgili yaptığı açıklamada, “2 yabancı oyuncu daha alarak transferimizi noktalayacağız. Stoper ve forvet mevkisine transfer yapmayı düşünüyoruz. Sözleşmelerini fesh ettiğimiz Adnan ve Celalettin ile de yeniden anlaşmaya vardık!” dedi.

The post Diyarbakırspor’da İmza Şov (Nostalji) first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

The post Diyarbakırspor 3-0 Fenerbahçe | Geniş Özet first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.

Kulübün görselleriyle giydirilen otobüsün ön tarafına Diyarbakırspor’la özdeşleşmiş olan Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın resmi monte edilerek, ”Seni unutmayacağız” ifadesi yazıldı.

The post Diyarbakırspor’a Ali Gaffar OKKAN’lı Otobüs first appeared on Diyarbakirspor.Net | Taraftar Portalı!.